CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı memleketi Yazıcık beldesinde yapılmak istenen maden ocağına karşı bölge halkının eylemine katıldı. Karabat, "Size bu yaylaları, bu köyü yedirmem. Ben bu köyün evladı olarak atacağınız her adımın takipçisi olacağım" dedi. Yazıcık Belediye Başkanı Tuncer Uzunoğlu da MAPEG'e karşı ruhsat iptal davası açtıklarını aktardı.

Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Yazıcık beldesinde açılması planlanan bentonit maden ocağına karşı yurttaşlar yaylada bir araya gelerek protesto düzenledi.

Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Yazıcık Belediye Başkanı Tuncer Uzunoğlu, CHP Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz'ün yanı sıra çevre dernekleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protestoda "Doların yeşiline değil, doğanın yeşiline sahip çıkacağız", "Yazıcık'ta bentonit maden ocağı istemiyoruz", "Doğama dokunma, yeşilime dokunma" ve "Yazıcık'ta madene hayır" yazılı pankartlar açıldı.

"TOPRAĞIN ÜSTÜ ALTINDAN DAHA DEĞERLİDİR"

CHP Lideri Özgür Özel'in selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Özgür Karabat, maden projesinin sadece Yazıcık'a değil, tüm Tokat'a ve Türkiye'nin doğal varlıklarına zarar vereceğini söyledi. Karabat, "Bu ruhsat verdiğiniz insanlar, bu ruhsat verdiğiniz şirketler kim? Siz hangi çıkarın yanındasınız? Yazıcıklıların çıkarından mı yanasınız? Tokat'ın çıkarından yanı mısınız? Türkiye'nin milli çıkarından yana mısınız? Yoksa bir avuç madenciden yana mısınız? Karar vereceksiniz. Yazıcık toprağının üstü altından çok daha kıymetlidir" diye konuştu.

"Yazıcık büyük bir hafızadır. Türkiye'nin eğitim hafızasıdır. Burayı yok etmek bir toplumun hafızasını yok etmektir" diyen Karabat, bölgede tarım, hayvancılık ve yerleşim alanlarının hiçe sayıldığını vurguladı. Karabat, maden projesi kapsamında sadece yedi kişilik istihdam yaratılacağının ifade edildiğini belirterek, "Sadece yedi kişi çalışacak diye binlerce ceviz ağacının, kirazın, buğdayın, yaylaların ve gözelerin yok edilmesine göz yummayacağız" dedi.

Yazıcık bölgesinde yapılan bilimsel çalışmalarda 21 farklı endemik bitki türünün tespit edildiğini söyleyen Karabat, bu türlerin tek bir tanesinin koparılmasının dahi yüz binlerce lira cezası olduğunu hatırlattı. Devlet, koparılması 587 bin TL ceza olan endemik çiçeklerin bulunduğu alanlara maden ruhsatı veriyor. Bu nasıl bir çelişkidir" diye soran Karabat, projeye ilişkin alınan raporların da bilimsel temele dayanmadığını savundu.

"BU MÜCADELE PARTİLER ÜSTÜDÜR"

CHP'li Karabat, maden ruhsatı konusunu AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a da ilettiklerini belirterek, "Sayın Zengin 'bu yaylalar bir kil için yok edilemez' dedi. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu mücadele partiler üstüdür" ifadelerini kullandı.

Yazıcık'ın tarımsal üretiminin, halkın yaşam alanlarının ve doğal varlıklarının korunması gerektiğini vurgulayan Karabat, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz madenciliğe karşı değiliz ama plansız, halkın onayı alınmadan, tarım alanlarını yok eden, sadece şirketleri zenginleştiren madenciliğe karşıyız. Yazıcık halkı bu yaylaları, bu dereleri, bu tarımı size yedirmeyecek."

"GERİ ADIM YOK"

Karabat, "Size bu yaylaları, bu köyü yedirmem. Ben bu köyün evladı olarak atacağınız her adımın takipçisi olacağım" dedi. Karabat, Yazıcık'ta önümüzdeki hafta düzenlenecek festivale de dikkat çekerek, orada da maden karşıtı mücadelelerinin süreceğini söyledi. "Bir santim geri adım atmayın. Başınızı yalnızca düşen birini kaldırmak için eğin" diyerek yurttaşlara seslenen Karabat, konuşmasını "Kazanan Yazıcık olacak, onlar kaybedecek" sözleriyle bitirdi.

"MAPEG'E RUHSAT İPTAL DAVASI AÇILMIŞTIR"

Yazıcık Belediye Başkanı Tuncer Uzunoğlu, "Burada bulunma sebebimiz, sadece doğayı değil, tüm canlıların yaşam hakkını tehdit eden bu projeye karşı olduğumuzu haykırmaktır" dedi. Uzunoğlu, 1920 hektarlık ruhsat alanı olan projenin 513 hektarlık bölümüne ÇED izni alınması için rapor hazırlandığını belirtti. Ruhsat sahibi Cemil Benli olan madenin ÇED raporunun Topçuoğlu firması tarafından hazırlandığını ve işletme süresinin 40 yıl olduğunu söyledi.

Projeye karşı olduklarını vurgulayan Uzunoğlu, "Bu tür projelerin hayata geçmesi beldemiz, çevre köyler ve doğamız için geri dönüşü olmayan zararlar doğuracaktır" dedi. Uzunoğlu, madenin yer aldığı bölgenin Yeşilırmak Havzası içinde kaldığını hatırlatarak, "Tokat, havzanın yüzde 25’lik kısmını, Yeşilırmak Kalkınma Birliği illeri içinde ise yüzde 50’ye yakınını kapsamaktadır. Bu alan flora ve fauna açısından büyük çeşitlilik barındıran, özel bir coğrafyadır" ifadelerini kullandı.

Uzunoğlu, maden faaliyetlerinin çevreye vereceği zararları da 5 ana başlıkta anlatarak, şöyle konuştu:

"Hiçbir kamu yararı yoktur. Kamuyu ve yetkililerini yanıltma eylem projesidir. İlgili firma tarafından hiçbir saha çalışması yapılmadan hazırlanmış bir projedir. Proje sahasında bitki, hayvan çevresel değerlerdirme, su kaymaları, mera, orman, tarım arazileri gibi alanlarda hiçbir araştırma ve çalışma yapılmadan alan verimsiz gösterilmiştir. Haliyle yetkililer böyle bir çalışmaya onay vermiştir. Böyle bir yanıltma eylemini devletimizin cezasız bırakmayacağı kesindir, belirtilen açıklanan bilgiler doğrultusunda beldemizde açılması düşünülen maden ocağına hayır diyoruz.

Çünkü tüm geçmişimiz yok ediliyor. Yaşanmışlıklar yok ediliyor. Geleceğimiz olmuyor. İnsanlar başta olmak üzere bütün canlıların yaşam hakları yok ediliyor. Yasal ve anayasal haklarımızı kullanacağız. Başkanlığımız tarafından MAPEG'e ruhsat iptal davası açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Yargıya güveniyoruz, adalete güveniyoruz. Halkımız direnmekte kararlıdır. Tek bir kazma vurdurmayacağız."